Page 53 - e mushaf TR pdf
P. 53
049
Cüz 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
03-ALİ İMRAN Ali imran /7 – Bu
SÜRESİ 3-Ali imran Süresi Yaprak 05A Cüz 03 Süre 03 Sayfa 049 muazzam kitabı sana
Medinede indirilmiş olup indiren Odur. Onun
200 âyet’tir. 33. âyet’inde Bu Cüz Yaprağa git 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04 âyetlerinin bir kısmı
geçen Âl-i İmran, sûreye muhkem olup bunlar
adını vermiştir. İmrân, Hz. Kitabın esasıdır. Âyetlerin
ِ ِ
Meryem (a.s.)’ın babasının 49 ﴾٣﴿ نرمع لا ةروس ﴾٣﴿
bir kısmı ise müteşabihtir.
adı olup peygamberlik ve َ ى و Kalplerinde eğrilik olanlar
hikmet ocaklarından olan bir ى ع َ و
ailenin esasıdır. Bu sûrenin sırf fitne çıkarmak,
hâkim konusu bu ailenin insanları saptırmak ve kendi
temsil ettiği nübüvvet, Hz. arzularına göre
Îsâ (a.s.) ve Hıristiyanlıktır. yorumlamak için müteşabih
kısmına tutunup onlarla
Tevrat, İncîl ve Kur’ân’ın uğraşır dururlar. Halbuki
ة
ن
âyet’ler de ihtiva ettiği, fakat نرفم ع لا ةةرو س yorumunu Allah’tan başkası
aynı ilahî kaynaktan geldiği,
ن
onların hakikatini, gerçek
bu kitapların müteşabih
bunların din esaslarına zarar bilemez. İlimde ileri
vermeyecek tarzda tefsir gidenler: “Biz ona olduğu
edilmesi gerektiği vurgulanır. gibi inandık. Hepsi de
Özellikle Hıristiyanlığın, Rabbimizin katından
bazı müteşabih, mecazî, gelmiştir” derler. Bunları
kelimelerin yanlış tefsirine ancak tam akıl sahipleri
dayandığına ima edilir. düşünüp anlar ve şöyle
Nübüvvetin esasının tevhid yalvarırlar: [13,39; 43,4;
ِ ن
olduğu, bu esas üzere مـــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــسِب 85,22]
ح
dinlerin şirk unsurlarından مي ح ي ح ةرلا نن مفحةرلا ح لا
temizlenmesi gerektiği ۛ ع Ali imran /8 – “Ey bizim
bildirilir. Ehl-i kitap diyaloğa Kerîm Rabbimiz, bize
ve hakka dâvet edilir. Daha hidâyet verdikten sonra
sonra cihattan ve Uhud kalplerimizi saptırma ve
gazvesinden bahsedilerek bu katından bize bir rahmet
vesile ile müminlere ebedî ف ة ف ة ة ف ف ة ا ا bağışla. Şüphesiz bağışı bol
ن ل ة ن ي ح ي
ح
ۜ
prensipler gösterilir. Hakkı ح قةحلا ب ۛ باةت كلا كفيلةع لةزةن﴾٢﴿ موحيةقلا ح يةحلا ةو ه لا ةهلا ل ح لا ﴾١﴿ امل ا olan Vehhab Sensin Sen!”
tebliğin, onun muvaffak ve ۙ ۛ Ali imran /9 – “Sen,
muzaffer olmasının vesileleri geleceğinde hiç şüphe
hatırlatılarak sûre sona erer. olmayan bir günde bütün
Bismillâhirrahmânirrahîm insanları bir araya
ف
ة
Ali imran /1 – Elif, Lâm, toplayacaksın. Allah
ة ة ل
ح
م ـ ف ــ لفب
ة
Mîm. ىد ه ى ةق ن ﴾٣﴿ ۙ لي ي جفن لاةو ةةينرفوحتلا لزفناةو هفيةدةي ةنفيةب اةم ل اىق د ۛ ص م sözünden asla dönmez.”
Ali imran /2 – Allah o Muhkem: Anlamı açık, kesin,
İlahtır ki Kendinden başka ifade ettiği mâna tek olup,
tanrı yoktur. Hay O’dur, açıklanması için başka delile
ihtiyaç olmayan demektir.
kayyûm O’dur. [2,255] Müteşabih: Birden fazla mâna
el-Hay: “Her zaman var ف ة ة ihtimali olduğundan, anlaşılması
ة
ف
ح
ن ة
ة ل
ة
ة ح ي
olan, diri olan ezeli ve باذ ةع م لا ح ل ـــ ه ــ ف ـــ تاةيا ن ـ ب اورةف ك ةني ي ذلا نا ۜناةقر فلا لزفناةوساحنل ل için başka delilea ihtiyaç
ebedî hayat sahibi”. el- ف ة hissettiren, mânası hakkında
Kayyûm: “Kendi zâtı ile kesin bir hüküm verilemeyen
var olup, zevali olmaksızın âyettir.
Müteşabih, şibh (benzerlik)
kaim olan ve bütün kâinatı kökünden gelip mânalar birbirine
varlıkta tutup yöneten” ة benzeyip içiçe girdiğinden
ن ة
ن
ح ي
ةع ـ ل ـ في ـ ه
Ali imran /3 – Sana ة ىففخ ل ةي ـ ن ة ح لا نا ﴾٤﴿ م ا ـــ ت ــ ةق ـ فناو ذ ز ي ــــ يز ــــ ةع ح لا ةو ۜ ۛش ــ ي ي د ـ د şüpheye yani değişik ihtimallere
kitabı, gerçeğin ta yol açmayı ifade eder. İnsanın
aklının, duyularının sınırlı
kendisi ve daha önce olduğunu düşünürsek, bu
konumda olan insana hitap eden
indirilen kitapları tasdik ilahi kelamın müteşabihler ihtiva
edici olarak indiren ة etmesinin kaçınılmaz olduğu
ح
ة ف
ة ف
ي ف
O’dur. Bundan önce de, ماةحفرلا ي ف فم ك رحوص ي ۛ يذلا ي ةو ه﴾٥﴿ ا ة ح ا ء ي ف ة لةو ضفرلا ء ف يۛش açıkça ortaya çıkar. Müteşabih
ةمسلا
insanlara doğru yolu lafızlarla Yüce Allah, insanlara
tamamını kavrayamayacakları
göstermek için Tevrat ۜ meseleleri, teşbihlerle,
ve İncîl’i indirmişti. muayyen bir nisbette, farklı
[2,41] seviyelere göre daha farklı
ف
Âyet’teki bi’l-hakk: ة ا şekilde anlaşılacak tarzda bildirir.
ة ة
ف
ة ف
ي ل
Gerçeğin ta kendisi, gerçek باةت كلا كفيلةع لزفنا ي ـذـلا ة ةو ه﴾٦﴿ مييكةحلا زيزةعلا ةو ه لا ةهلا ة ن ءاا ل ي ح ي ۛشةي ۛ ففيةك Müteşabihlerdeki bu izafî durum,
ۛ
ة
ي
ile, yani akıl, adalet, ۜ dinin değişmez gerçeklerine zarar
vermez. Zira Allah sabit
doğruluk gereklerine gerçekler olarak, biz yükümlü
uygun, gerçeğe mutabık insanlardan istediği akaid, ibadet,
olarak, gerçek bir gaye ile ahlâk ve ahkâma dair esasları
gönderdi demektir. Maksat ة muhkem âyetlerde bildirmiştir.
ة ة ح
ن
Müteşabihlerle ise bazı “nisbi
ي
şunu belirtmektir. Kur’ân, فمه بول ق ييف ةنيذلا احماةف ۜ تاةه باۛشةت م رةخاةو باةت كلا حما ة ف حن ه تاةمةكفح م تاةيا هفن م hakîkatleri” bildirmek istemiştir.
hakikatin, aklın ve adaletin Beşeriyetin konumu icabı,
icaplarını, insanlığın dünyada insan hayatında, mutlak
ihtiyaçlarını karşılamak hakikatlerden çok nisbî
üzere gönderilmiştir. hakikatler daha fazladır. Bir
Ali imran /4 – Eğriyi ة ف ة kristal âvizeyi gözönüne alalım.
ا
لاءاةغ تفبا هفن م ةهةباۛشةت اةم نو ع بحت
Onun elektrik voltajı,
ة
ي ة
doğrudan, hakkı batıldan ملفع ـ ةياةمةو ه ل ـ ي يوأةت ءاةغ ت ـ فباةو ةةنفتف ـ ف ا ة ةف ـ ةي ـ غفيةز ampullerinin gücü değişmediği
ayırd eden Furkanı da ۛ halde, etrafında oturanlar,
indirdi. Allah’ın âyetlerini yerlerini hafifçe değiştirince,
inkâr edenlere pek çetin bir farklı renkler ve ışınlar alırlar.
azap vardır. Öyle ya, Allah م Bu, âvizenin taşlarının farklı
açılar verecek şekilde
daima azîzdir, (mutlak ة ف tıraşlanmasından ileri gelir. İşte
ن ة
ة
ن
ح
galiptir, mazlumların) دفن ع فنم ح ة ــ باحن ــ يه ك ـ ل ةما نولو ق ـــ ف ف لا ــ ع ـ ل ـ ةي م ي ف نو خ ـ ساةرلاةو ح لا هلي ي وأةت ليا ا ة ح Allah Teâla, mahdut lafızlarla,
intikamını alır. [2,53; 5,95; ۙ ۢ tükenmek bilmeyen mânaları,
14,47; 39,37; 32,22; 43;41; farklı seviyelerde, kıyamete
44,16] {KM, Tesniye 32,35; kadar gelecek bütün insanlığa
Mezmurlar 94,1; Yeremya 51,56} anlatmak, onları kitabı üzerinde
ا
düşündürmek için birçok
ة
Furkan: Hakkı batıldan, ة ة ف ة ف ح ي ة ح ة müteşabih âyet göndermiştir. Bu
hayrı şerden, doğruyu غ ت ــ ز ف ق ــ ل ـ ةبو ــ ةن ـ ا ل حبةر ــ ةن ـ ا ﴾٧﴿ باةب ــ ل لا او ـ للوا لا ر ــــ حكذ ـ ةيا ــــ ةمةو ۛ اةن حبةر kaçınılmaz durum, bir zaruretten
ileri gelmiştir. Fakat unutmamak
eğriden ayıran anlamında gerekir ki teşabüh ve teşbih ile
olarak Kur’ân-ı Kerimin olan benzetmelerde, benzetilen
isimlerinden biridir. ile kendisine benzetilen arasında
Ali imran /5 – Ne yerde, ne bütün yönlerden bir benzerlik
aranmaz. Çeşitli yönlerden
de gökte hiçbir şey Allah’a ة ف ة ل ى ة ي ة ة ة ي sadece biri ile olan bir benzerlik
gizli kalmaz. ﴾٨﴿ باحهةولا ۛ تفنا كحنا ۛةةمفحةر كفند ـ ل فن م اةنل ف بةهةو اةنةتفيةدةه فذا ةدفعةب dahi, benzetmenin geçerli
Ali imran /6 – O’dur ki sayılması için yeterli sayılır.
annelerinizin rahimlerinde Demek ki müteşabihler hakikî
size dilediği şekli verir. müteşabih ve izâfî müteşabih
kısımlarına ayrılır. Bütün
Ondan başka tanrı yoktur. çeşitlerinde, müteşabihler bir çok
ح ي
azîzdir, hakîmdir: (mutlak ف ن ة ة ة ة ة mânalar ifade ederler. Onun
ا ة ة ي
ة
galip, tam hüküm ve hikmet ﴾٩﴿ اةعي ي ملاد ف لفخ ي ل ة ح لا نا هيف ي ۛ بفيةر ل مفوةي ل ساحنلا ع ماةج كحنا اةنحبةر içindir ki tefsirlerde çok mânalar
sahibidir). [18,37; 22,9; ۟ ۜ verilmiştir. Fakat kesin mânası,
40,64; 95,4] {KM, Allah’ın ilmine havale edilir.
Mezmurlar 33,15; Yeremya
1,5}
Önceki Sayfa Önceki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Sayfa
Sayfa Başı index Alfabetik
049

