Page 71 - e mushaf TR pdf
P. 71

067
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Ali imran /141 –                                                                        Ali imran /145 –
          (bak Ali imran /140)  3-Ali imran Süresi          Yaprak 04A  Cüz 03   Süre 03  Sayfa 067  Allah izin vermedikçe
                  Ali imran /142 –   Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  hiç bir kişi ölemez.
          Allah, sizin içinizden
          cihad edenlerle sabır                                                                      Bu, belli bir vakte
                                                          ِ ِ
          gösterenleri ayırd edip   67     ﴾٣﴿      نرمع لا ةروس           ﴾٣﴿                       bağlanmış, takdir
          meydana çıkarmadan,                        َ       ى و  َ و                                    edilmiştir.
          kolayca cennete                              ى ع
          girivereceğinizi mi
          zannettiniz? [2,214;                                                                        Her kim dünya
          29,2]                                                           ة                         mükâfatını isterse,
                             ل
                                                                    ن
                                                 لا قةح

                            فما ﴾١٤١﴿ يرــ ةن  ي  ــــ ةك ـــ  ف ا ــ  ف ة  ــ فم ــ  ةي ةو  اون ـــ ةما ن  لا  ـ ي ي ذ ـ ة  ن ح      ح لا   لةو ــ  ي ـ ةم ــ  حح ـ ۛ ص  kendisine dünyalık
             Ali imran /143 –                                                                        birşeyler veririz.
          Siz ölümle yüzyüze
          gelmeden önce, şehid                                                                           Kim âhiret
          olmayı temenni                    ة       ة ن ح         ف                               mükâfatı isterse ona da
                                                        ة ة ة
                                                                                ف ل
          etmiştiniz.      اود    ــ ةها ــ    ةج  ن  ي ذلا      ح لا   ي ــ ة  ملفعةياحملةو ةةحن  ــ ةج ـ  لا او   خ د ـــ ف ــ ل ـ  ةت نا  تــ فم     ةح ــ س ــ فب ــ  bundan veririz.

             İşte şimdi onu                                                                          Biz, şükredenleri
                                                                                                           elbette
          âyan beyan gördünüz.                      م                                   م            ödüllendireceğiz.
                                                          ة
                                                                         ة
                                                          لةو ـ ف ة
                            ۛ ت فو  ـ ةم ـ  ف لا  نفو  ة ة  ةت  م  ك ـ فن ـ  ت ــ ف ـ حنةم ــ   دق ﴾١٤٢﴿ ةنير ـ  با ح صلا  ةمل ة  ــ فع ـ  ةيةو فم ك فـن م  [35,11; 6,2; 42,20;
             Ali imran /144 –                                        ي
          Muhammed, sadece                                                                               17,18-19]
          resuldür, elçidir.
                                                                                                     Ali imran /146 –
                                      ة

                                                              ل
                                                    ل
                                                                                                    Nice peygamberler
                                                                                 ف ل
             Nitekim ondan   اةمةو ﴾١٤٣﴿  ۟نورظ  ةت  م  ـ  ت ـ ف ـ فن ـ  فناةو  هو  ـ  ت ـ  م ـ  في ا ةر    ـ ةق ـ  فد  ةف    هفو  ف  ــ ل ـ ةق ــ  ةت نا ل   م ــ فن ةق  ـ فب ــ  gelip geçti ki onlarla

          önce de nice resuller                                                                           beraber
          gelip geçmiştir. Şayet o
          ölür veya öldürülürse,                                                                     Kendisini Allah’a
                                                                                   ة
                                               ل
                                        ل
                             ل
                                                                                   ح ي ة
                                                                                                       adamış birçok
                                                                           ۛ  ةق  ـ ف ــ ل ـ ف ــ ف ــ فب ــ  ل ـ   ه
                                                 ح
             Siz hemen gerisin   فوا  ۛ ت اةم فن ئ اةفا     ۜل س رلا  ةق ن   م ت ة  ةخ د  لو سةر  لا  دحم   م ـ ةح ــ  rabbanîler savaştı.
          geriye dinden mi
          döneceksiniz?                                                                                 Onlar, Allah
                                                              م            ا                     yolunda başlarına gelen
                                                                                   ة
                                                                        ل ن
                                                                                         ة
             Kim geri döner,

          dinden çıkarsa, bilsin ki  ه  ــ  ق ـ ةب ــ في ـ  ةع ىل ن  ــ ةع  ب    ةم ةو ـ ةي فن ـ فن ــ ةق ـ  ل ــ ف   فم ك  ـ  باةق ــ  فعا ىل ـ ةع  فمتفبلةقفنا  تــل   ق ـــ  zorluklar sebebiyle asla
                                                            ۜ
          Allah’a asla zarar                                                                            yılmadılar,
          veremez.
                                                                                                          Zayıflık
             Ama Allah                      نك  ة  ن               ى         ن             ة  ةف ــ ل ــ ف ــــ   ض ــ ةر    ح ۛش  ـــ في ـــ  göstermediler,
                                        ي

          hidâyetin kadrini bilip   اةمةو﴾١٤٤﴿ ةنير  احشلا      ح لا     يزفج  ـــ ةي ــــ  ۛس ةو  ۜاـ   ةلا  ح  ةي ن  düşmanlarına boyun da
                                                                                                        eğmediler.
          şükredenleri bol bol
          mükâfatlandıracaktır.
          [33,40; 57,2; 58,29;                                                              ف       Allah böyle sabırlı
          61,6]                 ة      ى         ن           ة ح ي        ف ل            ة            insanları sever.

                           ۜ ىل ـــــ حج ةؤ ــــ  باةت ـ  م ا    لا    ح   نك ـــــ   ن فذ ا ـــ  ب لا   ۛ ت و م ــــ ةت  نا  س   ل ـــــ ةن ــ فف ــ  ك ـ نا
             Bu âyet Uhud                                                                            Ali imran /147 –
          savaşında münâfıkların                                                                      Evet onların bu
          yıkıcı dedikodularına                                                                     durumda dedikleri
          cevap mahiyetindedir.                                                                       sadece şu oldu:
          Savaşta Hz. Peygamber با ةو ـــ ةث   فدر   ي ن ــــ ف ـــ  ةمةو  اةه   م  ه  ـ فنحد ــ ةي ـ  ن  ا ــ  تفؤ ــ ي ــ فن ـ  لا  ۛ باةو ـــــ ةث    فدر   ي ـــــ ــ فن  ةم ةو
                            ۛ


                                                 ۛ
          (a.s.) ın öldürüldüğü                                                                      “Ey bizim kerîm
          haberi yayılınca                                                                               Rabbimiz,
          müminler üzüldü,           ف                                                               günahlarımızı ve
          münâfıklar ise çeşitli   ة                   ة                                   ن ف         işlerimizdeki
                                                                                      ة

                                                                       ۜ
          planlar, dinden dönme   ـ فن   م فن حي ا  ةو   ك ـ  ﴾١٤٥﴿ يرــ ةن  ي   اشلا   ح نك ــ  يز ــ فجةنس   ۛ  ةو اةهفن م  ه  ــ  ت فؤ ـــ ي   ن   ةر ــ  خ لا  aşırılıklarımızı affet!
          vs. düşüncelerine
          girdiler. Cenab-ı Allah
          ebedi dâvanın fanî                                       ف                                 Ayaklarımızı hak
          şahıslar üzerine bina                                            ة         ة               yolda sabit kıl ve
                                              ل ا
                                                                                      ة


                                                              ۛ
          edilmediğini     لييبۛس ييف  فم هةباۛصا اةم ل او نةهةو   اةمةف  ري  ك ـ يث ــ   نو  ــ حي ــ  ح بر  ه  ـ ةع ـ  ةم  ۙ لتاةق  بـ ح ي  ةن ـ  kâfirler gürûhuna karşı


          hatırlatmak üzere böyle                                                                   bize yardım eyle.”
          buyurmuştur.
                                                            ف                                        Ali imran /148 –
             Hz. Peygamber              ة          ن                                        ن      Allah da onlara hem

                                    ي
          (a.s.) ın vefat ettiği gün,  ﴾١٤٦﴿ ةنير با ح صلا    ح بحي  لا  ۜ  ــــــ ةت ـــ ك ـ  ن ا ـ او   ةو ح      ف سا اةمةو  او ف  ــــ  ع ـــ  ۛض اةمةو     ح لا  dünya mükâfatını, hem
          o müthiş üzüntü                                                                           de o güzelim âhiret
          sırasında Hz. Ebû Bekir                                                                    mükâfatını verdi.
          (r.a) mescide gelerek                                                         ف
          ashaba şöyle hitap etti:   ي              ة         ة           ا ة   ة    ة                 Allah elbette
                                                                    ف ل ح ي
                                        ي
                             ـ
                                                      ف
                                    ة
          “Bakın! Kim      يف    ـ  اةن ةف ار ف ساةو اةن  ـ ةبو ـ   ن ذ اةن ل رف    فغا ـ   ـ  اةنحبةر   اولاةق نا لا م  ــ لفو ــ  ه ـ ف  ةق نا ك ـ اةمةو  muhsinleri, hep iyi
          Muhammede tapıyor                                                                         davrananları sever.
          idiyse, bilsin ki
          Muhammed öldü. Kim                    ف
          Allah’a tapıyorsa, Allah
                                                                                ل
                                                             ة ف ةق ـ
          diridir, asla ölmez”    م هي  ن  ةف ـ نتا ـ  ﴾١٤٧﴿ ةنير فا  ـ ك ـ  ف لا مفو    لا ـ  ىلةعاةنر   صفناةو اةنةماةدفقا ت حب  فما ـ ةنر ـ ةثةوا ـ ف  ل
                                                                  ف
          deyip peşinden bu âyeti           ي
          okuyunca, ashab bu
          âyeti âdeta tamamen
          unutmuş olduklarını

                                                    ن
                                                             ن ف
          hayretle görmüşlerdi.  ﴾١٤٨﴿ ةنيينسفح ملا      ف  ح بحي    لا    ةو ح    ۜ  ةر خلا   باةوةث    ةن ف س حةو   اةيفندلا   ح  ۛ باةو    ح لا   ةث ـ  ن


                                                         ة

                                 ۟
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          067
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76