Page 96 - e mushaf TR pdf
P. 96

092
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
             Nisa /92 –                                                                                 Kasden adam
          Müminin mümini   4-Nisa Süresi                    Yaprak 06B  Cüz 05   Süre 04  Sayfa 092  öldürmenin dünyadaki
          öldürmesi olacak iş        Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  cezası kısastır. Vârisleri
          değildir, ancak                                                                          kısastan vazgeçerlerse,
          yanlışlıkla olursa başka.                                                              diyet alabilirler. İsterlerse
                                                      ِ
                                                          ِ
                                                                                                 bunu da bağışlayabilirler.
                                           ﴾٤﴿        ءاسنلا ةروس          ﴾٤﴿            92      Âhiretteki cezası, Allah
          Kim yanlışlıkla bir                            َ  ن و  َ و                               Teâla affetmezse ebedî
          mümini öldürürse                                                                        cehennemdir. 4,48 âyeti,
          mümin bir esir (köle)                                                                     Allah Teâla’nın, şirk
          âzad etmesi ve                                                               ف             dışındaki günahları
          öldürülenin ailesine       ة                                                                dilediği takdirde
                                                      ة
                           ى ة
                                                                                    ة
                                                                 ف ل
                                     ح ي ى
          teslim edilecek bir diyet  ۛاـط ــــ ةخ ل ا    ان ــــ  م فؤ ــــ  م   ل  ــــــ فق ـــــ  ت ــــ  ةي  نا    ن م  فؤ   م ـــ  ـــــــــ  ل  نا ك ـ اةمةو  affedeceğini bildirerek bu
          vermesi gerekir; ancak                                                                  âyeti takyid etmektedir.
          onlar diyetten vazgeçip
          bağışlarsa o başka.                                                                       Nisa /94 – Ey iman
                                                                                                   edenler! Yeryüzünde
                                                                                 ة
                                                            ى ة
                                                                    ى
          Eğer yanlışlıkla       ــ  مفؤ ــ ةن ـ  ة   م     ة  ـ ةب ـــ  ةقةر   ر  ةف ـــ ةتـ ـــ فحـ ــ ير ـــ     اــطةخ   ان ــــ  م فؤـ   م  ــــ    ل  ةق ــ ةت ـــ  ةمةو ـــ فن  Allah yolunda sefere
          öldürülen, kendisi                      ي                                                çıktığınız zaman, son
          mümin olmakla                                                                               derece dikkatli
          birlikte, size düşman bir                                                                      davranın.
          kavimden ise, öldürenin  ف                        ا
          mümin bir köle âzad   ة     ف         ة  ة    ف   ة ح ي ل  ل  ا ن ي   ة ح                 Size selam verene,
          etmesi gerekir.   فن م   ك ـ  نا   ن ا ـــ ةف  او  ـــ ح ص ــ  قحد ـــ  ةي  نا   ــ  ل ــ  ايه   لا  فها  ىلا   ة   م ــ ۛس ــ ل ــ ةم ــ  ــ  ة  ةي  د ةو  dünya hayatının geçici
                                           ۜ
                                                                                                    ve az bir menfaatini
          Eğer öldürülen,                                                                          elde etmek için: “Sen
          aranızda anlaşma                                                                           mümin değilsin”
          bulunan bir topluluktan                                           م    ة               demeyin. Unutmayın ki
          olursa, vârislerine    ــ  م فؤ ــ  ةةن   م    ة  ــــ ةب ــ  ةقةر   ريرفح  ـــ  ن    ةف  ـــ ةت ــ  ـــ  م فؤ   م ةو ـــــ  هةو فم ك ـــ ل ح  ود  ةع ــــ    ةق ـــ مفو  Allah’ın yanında birçok
                                                ي
          teslim edilecek bir diyet ۜ                                                               ganimetler vardır.
          ile mümin bir köle âzad
                                                                                                   Önceden siz de böyle
          etmesi gerekir.                              م                              ف          idiniz, Allah size lütfetti
                                                                                          ف ي
          Bunları yapmaya gücü    ق اةث  ـ ي ـــ  ي م  فم ـــــــ  ــ في ــــ ةن ـــ  ه  ةب ةو    فم ك  ـــــ في ـــ ةـن  ةب    م فو ـــــــــ ةق  ن  ة  ك ـ نا     م ـــــ ف  ناةو  de imanla şereflendiniz.
          yetmeyenin, Allah
          tarafından tövbesinin                                                                    Öyleyse iyi anlayın,
          kabulü için ardarda iki                                                                  dinleyin çok dikkatli
          ay oruç tutması gerekir.                                    ا      ة                    davranın. Muhakkak ki
                                                                  ل
                                                                      ن ي
          Allah alîm ve hakîmdir   ــ  م فؤ ــ ةن ــ  ة   م     ة  ــ ةب ـــ  ةقةر  ر  ـــ فح ــ ير ـ  ةت ةو     ه  ــ  ل ــ ي  فها ى ــ لا   ة  ح   م ـــ ۛس ـــ ل ــ ةم ـ  ةي د  ةف ــــ   ـــ  ة  Allah yaptığınız her
          (her şeyi hakkıyla bilir,   ۛ           ي                                                 şeyden haberdardır.
          tam hüküm ve hikmet                                                                               [8,26]
          sahibidir).
                                                                                                   Selam, en kapsamlı bir
          Keffaret olarak bir köleyi                                                  ة            iyi dilek temennisidir.
                                                                                      ل ـــ ف ن
                            ة
          hürriyetine kavuşturmak  ن م    ـــ ةبفو ـــ ىة  ةت   ن  ــ ةع ــ في ــ   ب  اةت  ـــ ةت ــ   م  ن ــ في رفه ــ ۛش    م اةيصةف  فد جةي  م ف  ةف ــ ةم ـــ  Ayrıca selam veren kimse
                                                             ة


          Allah’ın hakkı, diyet                                                                     muhataplarına: “Ben
          ödemek de kul hakkını                                                                    senin cemaatındanım,
          karşılamak içindir.                                                         ف              sana benden zarar
          Yanlışlıkla bir hayata son                                                              gelmez, senin de benim
                                                                                            ن
                                                                                  ة ن
                                                                     ى
          veren kimse, bir köleyi   ى   م  ــ  مفؤ ــ ان  ف  ةي  ن ـــ ف ـــ فق ــ  ت ــ  ل  ةم  ةو ﴾٩٢﴿ ــمـا ى  ــ يك ـ ي  ةح  امييل      ح لا   ةع ـــ   ن ا      ةو ك ـ  ۜ  ح لا  hakkımda iyi düşünmeni
          toplum içinde adeta                                                                         beklerim” demek
          hayata kavuşturma ile o                                                                    istiyordu. İslâmın
          hatasını telâfi etmiş                                                                     başlangıcında, gelen
          olmaktadır. Ölenin                                                                       insanı başka türlü ayırd
          varislerine verilecek diyet         ى             ة                   ى                  etme imkânı yok iken,
                                                                        ة
          Hz. Peygamber (a.s.)      ــ ض ـ ۛ ب  ةغ ةو  اةه  ــ ي ـ  يف   اد ــــ  ل اةخ     م  ــ ةه ــ حن ــ  ةج     ه ل ؤ ااز  ةف ــ ةج ـــ   م ــــ ةت ــــ ةع ـــ  حم ــ اد  selam bir parola yerine de
          tarafından yüz deve veya                                                                geçiyordu. Düşman kişi,
          onun değeri olarak tesbit                                                                ölüm korkusu sırasında
          edilmiştir. Bu da çok ağır                                                              canını kurtarmak için de
          bir tazminat olup, aileye                                                               böyle diyebiliyordu. Bu
                                                                  ل
                                                 ة ى
                                                                                            ن
                                 ى
                                                           ل  د

          verdiği zararı telafi etme   ﴾٩٣﴿ ام  ـــ ي ظ ـ ي ـ  ةع    ا ـ ب اذ ــــــ ةع    ه  ة ة  ـــ ح ـــ  ةعا ةو   ه  ــــ ةع ـ ةن ــ  ة ل ةو    ه  ة       ةع ــ ل ـ في ـــ    ح لا  da müslümanları zor

          maksadına yöneliktir.                                                                    duruma düşürüyordu.
          Vârisler isterlerse miktarı                                                               Fakat kalplerde olanı
          hafifletebilirler. Köle                                                                     bilmek mümkün
          âzad etme, diyet veya iki                                                                olmadığından Allah bu
          ay oruç ceza değil, suçun                                                ة              emri verdi. Demek ki bir
                                                                      ي
          affedilmesi için birer   ة      ن ةف  ـــ ةت ــ ةب ـ حي ــ او ن      ح لا  ـ يب ــ ي ــ ل  ۛس ي  يف  م  ة  ــ فبر ــ  ت ــ ف ــ  ۛض  اةذا   ةما ـ  ن ـ او    ن ا   ةنيذ  ح لا ــ ي اةه ـــ  ا   ل  ةي ــ حيا ا  mümini öldürmek
          keffarettir. Onun için                                                                    ihtimalinden ise, bir
          katilin ayrıca vicdan                                                                    kâfiri serbest bırakmak
          azabı, pişmanlık duyup                                                                         daha uygun
          tövbe etmesi lâzımdır.                         م                                             görülmektedir.
          Ceza alması halinde   ى          ة       ة ة          ة ي  ا  ف ل ن               ة
          bunlar sözkonusu           ت         ل  ــ ف س ــ ۛ  م  ــ  مفؤ ــ ۛان   ةمل ــ  ح سلا   م ك  ــ في ــــ  لا  ىق ــ لا  ن  ـ ةم ــ ف   ل  او ـ ل و ق  ةت ـــ لةو  Kaldı ki müteakip
          değildir.                                                                                cümle, çok önemli bir
                                                                                                   uyarıda bulunmaktadır.
          Nisa /93 – Kim bir                                                                         İslâm yavaş yavaş
          mümini kasden                                                                           yayılıyordu. “İnsanların
                                                                                    ة
                                                                               ة
          öldürürse onun cezası,          ح لا   ةم  ـــ ةغ ــــ  ن ا ــــ  م    دفن ــ ة ن   عةف    اةي  فن د ــــ ح ـــ  لا    ةو  ــ ةح ــ ني ــ  ف لا    ۛ ض ر  ةع ــ نو  ةت ــ فب ـــ ةت ـ  غ ـ  gönüllerinde ilahî

          içinde ebedî kalmak                                                                       hidâyetin parlaması,
          üzere gireceği                                                                          İslâm’ın güzelliklerinin
          cehennemdir. Allah ona                                        م          ف        ف      anlaşılması pek az bir
          gazab etmiş, onu   م                                                                    vakte de sığabilir. “Yakın
                                                                            ة ن
                                                                                                   bir zaman önce siz de
          lânetlemiş ve onun için   فم ك  ة   لا  ة ن  حنم    ةف  ــ ة    ح   ةع  ـــ ل ــ في ـ     ةق ن ـــ ف ـــ فب ـــ  ل   م  م  ك ـــ فن ــ  ت ــــ ف   ك ل ذ  ك ـ ــ  ك ـ ييث ــ  ة ر  onlar gibi değil miydiniz”
          büyük bir azap                                                             ۜ ة
                                                                                                   buyurularak bu gerçek
          hazırlamıştır. [39,53, 4,48]                                                                  hatırlatılıyor.
                                                                        ف
                                                                               ة
                                                                    ة
                                              ة
                                                                                       ة
                                                                            ن
                                                                               ح ي
                                  ى
                           ﴾٩٤﴿ ارــيـــيبـــةخ   ن ولــــةمــــفعـــــةت  اةمــــــ ب  ناـــ  ةلا    ح    ك  نا   او نـــحيــةبــةتــةف
                                                                                   ۜ
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          092
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101