Page 127 - e mushaf TR pdf
P. 127

123
             Maide /96 – Ey   Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  Bu, “Peygamberin
          ihramlılar! Deniz avı ve 5-Maide Süresi           Yaprak 02A  Cüz 07   Süre 05  Sayfa 123  yapacağı başka iş yoktur,”
                                                                                                   mânasına gelmez. Vahyin
          deniz yiyeceği size        Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  tebliği bakımından,
          helal kılındı ki size ve                                                                 sorumluluk yönünden Hz.
          yolculara bir rızık                                                                      Peygamberin durumunu
          vesilesi olsun. Kara avı   123   ﴾٥﴿        ِ ِ                  ﴾٥﴿                    bildirmekte, insanlara zorla
                                                              و
                                                       َ
          ise, ihramlı olduğunuz                     ةدئامعلا ةروس                                kabul ettirmenin söz konusu
                                                                                                   olmadığını belirtmektedir.
          müddetçe size haram                             َ    َ و                               Yani “Peygamber size, tebliğ
          kılındı. Öyleyse                                                                         görevini fazlasıyla yerine
          huzurunda varıp                                                                           getirdi. Sizin ona itaat
          toplanacağınız Allah’a          م                                       م                  etmemede artık hiçbir
                                                                                         ة
          karşı gelmekten    ة ةراحي  ة ة  ـ ح س ـــ  ل لةو  فم ك ــ ة ى  ـ  ـ ةم   ه   م اةع ة    طةو ـ  رفح  ف  ـ في ـ  د   ةبلا ــ  ۛص فم ك  ة ح ل ـ     mezaretiniz olamaz”
                                               ل اع اةت
                                                                                      ل ــ ح ا
                                                                                                          demektir.
          sakının.         ۛ
                 Maide /97 – Allah                                                               Maide /100 – Murdarın
                                                                                                  çokluğu tuhafına gitse
          Kâbe’yi, o hürmete                                                م                       de gitmese de, hatta
          layık mâbedi, insanların  ن  ة  ى                     ف                ة                murdarın çoğu hoşuna
                                                                                        ح

          din ve dünya hayatları   ة ح لا او ق ــ حتاةو   ۜامر  ـ  ت ـ فم     ح ــــ  فم  د ا  ةم ر ـ   ح  لا د  ـــ في ــ   ــ ةب ـــ  ۛص فم ك  ـــ ل ـ في ـ  ةع  ةمر ـــ  ح ةو  gitse de gitmese de,
          için bir nizam vesilesi                                                                   murdar ile temiz bir
          kılmıştır; o hürmetli                                                                            olmaz.
          ay’ı da, Kâbeye                             ف                                           Öyleyse ey akl-ı selîm
          gönderilen gerdanlıksız   ف        ف                  ة ن ف     ة           ة ي   ة ح ي  sahipleri! Siz az çok

                              ة
          veya gerdanlıklı   ةمار  ـــ ةح ـــ  لا ت  ـــ ةب ـــ في ـ ۛ  لا ةة    لا ـــ ك ــ فع ــ ةب ـــ      ح لا لةعةج﴾٩٦﴿ نورۛشفح ت       هفيلا ي ي  لا ـ ذ  demeyip daima temize,
          kurbanlıkları da...                                                                     helale yönelin. Haram
                                                                                                 yemekten, Allah’a karşı
            Bütün bunlar, Allah’ın                                                                 gelmekten sakının ki
          göklerde olanı da, yerde    ا                                                               felah bulasınız.
                                                                   ة
                                                            ة
          olanı da bildiğini ve   ة  ـ ك  ل نذ  د  ئل  ــ ف ةق ـــ ة ـ ة  لاةو يد  ــ ةه ــ ة ف  ف لاةو  ةمار  ــ ةح ــ  ف لا ر  ة  ــ حش ــ فه ـ  لاةو س ا ة   ل ــ ل ــ حن ـ  ى   ق ـ ةي ـ ا   ام

          gerçekten Allah’ın her   ۜ                                                              Maide /101 – Ey iman
          şeyi bildiğini sizin de                                                                  edenler! Açıklandığı
          bilip anlamanız içindir.                                                                  takdirde hoşunuza
                                ة
             Hac uluslararası düzeyde,  ن ح ل  ة ف         ة           ة      ن  ة ح ل  ة ا         gitmeyecek şeyleri

          dünya çapında yılda bir   ة ح لا ناةو   ضفرلا      ي ف اةمةو    تاةو  ن مسلا   ح ـ  ي ف اةم  م    ةي ــــ فع ـ ل ـ  ة ح لا  نا او م   ل ـ ةت ـ فع ـ ل ـ  sormayın.
          tekrarlanan bir vakıa                                                                       Eğer Kur’ân’ın
          olduğu gibi, umre de daha                                                                indirilmesi esnasında
          küçük çapta devam eden bir                                                               onları sorarsanız, size
          vakıadır. Hac ziyaretinin                                                                      açıklanır.
          kültürel, sosyal, ekonomik,   ن  ة ح ل  ف         ن  ة ح ل  ا ة ي               ح        Halbuki Allah onları


          turistik fayda ve neticeleri   ة ح لا  ناةو  با  ــــــ ةق ـ  يد ـــــ ي ــــ  د   لا ـــ  ع  ۛش     ة ح لا    نا او ملفعا ﴾٩٧﴿ مييلةع ء ف يۛش   ل ك ب  bağışlamış, sizi
          gözle görülmektedir. Fakat
          daha fazla faydası,                                                                          onlardan muaf
          ziyaretçilerin manevî                                                                          tutmuştur.
          hayatlarına yön verip,                                                                  Çünkü Allah gafurdur,
                                                 ة
          onları manen beslemesidir.   ن      ف ح ي           ة                                       halimdir (affı ve
                                  ۜ
                                                         ح
                                                                            ۜ
          Allah’ın yeryüzünde     ح لا ةو    غ ل  ةب ـــ ة  ـــــــــــــ لا لا    ل و سةرلا ىل ــــ ةع اةم ﴾٩٨﴿ يــ  م  ــ  ي ح ةر  ر و  ةغ ـــــ  ف ـ  müsamahası geniştir).
          inşasını emrettiği ilk
          Mabedi ziyaret etmekle,
                                                                                                    Hz. Peygamber (a.s.m)
          insanlığın babası Hz. Âdem                                                              haccın farz kılındığını tebliğ
          (a.s.)’dan günümüze kadar                              ذ                                ettiği sırada ashabından biri:
          gelen bütün insanlarla   ف           ة ف        ة                ة             ة

          buluşması, başka kapılarda  ثييبةخ ــ لا يوةتس ـ ف  ةي ل  ل  ق ـ ﴾٩٩﴿ ـنو   ت ــ  م  ك ةـت اةم ةو ن ود  ـ فب ـ     ت اةم  م  ةي ــ فع ــ ل ــ  “Her sene mi?” diye sorup

                                                                                                       tekrarlamıştı. İşi
          sürünüp perişan olanların,                                                                zorlaştıracak soruların
          sıcak aile yuvalarına                                                                      yersizliği bildirilerek
          dönüşü, geçici dünya                                                                       müminler eğitiliyor.
          imtiyazlarının (ırk, asalet,                       ف
          servet, makam, güzellik,   ن  ة           ف            ة        ل    ة        ة ح        Maide /102 – Sizden
                                                        ة
          gençlik gibi imtiyazların)   ة ح لا او ق  ةف    ـ حت ا ـــ  ــ ةخ ــ يب ـ ي ــ   ث  لا   ة ر  ك ـ فثـ ــــ    ك  ـــ ةج ــ ةب ـ  فعا   فو ــ لةو  ب  ــ  حي ـــ    طلا ةو
          gerçekten geçici olduğunun       ۛ                                                        önce bir topluluk o
          ispatlanması, mahşer                                                                     kabîl şeyleri sormuş,
          manzarasından bir                                                                      sonra da onlar sebebiyle
          enstantanenin dünyada                                                                      kâfir olmuşlardı.
                                                      ا   ل
                                          ن
                                                                                  ف ة ف
          yaşanarak insanların ona      ة      ة ح           ة           ة  ة ح                         [6,109-111]

          göre kendilerine çekidüzen   اولةـ ف سةت ل او نةما ةنيذلا   ي    اةهحيا اةي ﴾١٠٠﴿  ۟نو ح لف ت   ف   فم كلةع    ل ــ   باةبل لا ي للوا اةي    ا
          vermeleri gibi nice                                                                     Maide /103 – Allah ne
          muazzam gerçekleri yaşar                                                                  bahîre, ne sâibe, ne
          ki bunları düşününce                                                                    vasîle, ne de hâm diye
          “Kâbe’nin nasıl bir yön ve                            م                                 bir şey bildirmemiştir.
          nizam unsuru” ve yön                                              ة                       Fakat, o kâfirler bu
                              ن
                                     ف
                                                          ف ي
                                                                                         ل ا ي
                                                                                           ف
                                     ح
          belirleyen bir pusula   نار قلا   لةزةن ي    ةنيح   ي  اةهفنةع اولةـسةت   ف  ناةو فم ك فؤسةت      فم كل  ف ةدفب ت    نا ة  ف شا ـ ءاةي نةع  inançlarını Allah’a mal
                              ف
          olduğunu anlar.                                     ۛ                                      ederek Ona iftira
                Hürmetli ay (Şehr-i
          haram) Hac ibadetinin yer                                                                 etmişlerdir. Onların
          aldığı Zilhicce veya hac                                                                  ekserisinin akılları
          mevsiminin yer aldığı                                                                            ermez.
                                                                                         ة
                                                                              ن
                                                             ن ةغ

          receb, zilkade, zilhicce ve   ةق ـــــ فد  ﴾١٠١﴿ يـــ  م  ـــــ يل ـ  ةح   ر و ف ــــــــــ     ح لا  ةو   اةه  ةع ـــــ فن ــــــ      ح لا  ـ اةف  ةع فم كل ةدفبت  Cahiliye arapları putlarına
          muharrem aylarıdır.                                      ۜ                 ۜ               adadıkları hayvanları
                                                                                                  gruplara ayırmışlardı. Beş
              Maide /98 – Bilin ki                                                                kere doğrup beşinci de dişi
          Allah’ın cezası                            ف                   م                       doğuran deveye bahîra der,
                                                                                                    kulağını yarıp sütünü
          şiddetlidir; ama aynı   ة ن                               ة ل  ك                ة ة    sağmaz, putlara bırakırlardı.
                                                 ي
          zamanda O, gafurdur,       ح لا  لةع ـ ةجاةم﴾١٠٢﴿ ةنير  ك ـ  فا ـ  اةه باو ح  ةبصا   ف ـــ  حم ث فم   لفبةق فن م  مفوةق اةهلاۛس  Bazı hayvanları putlar
          rahîmdir (affı ve                                                                        uğrunda serbest bırakır,
          merhameti boldur).                                                                        sütü yalnız misafirlere
                                 ف                                                                ayrılırdı ki bu deveye sâibe
                  Maide /99 –            ة  ة ح  ن       ة ة         ة         ة                  derlerdi. Biri erkek diğeri
                                                                                ۛ ـ
                                              ن
                                                                                                   dişi olarak ikiz doğuran
                                                                ي
                                                                                   ة

          Peygambere düşen   اورةف ك  ةنيذلا   ي  حن ك لةو ماةحلةو  ةليصةو لةو  ةةب  ئااس لةو  ةر  ةب ــ ي ي ح ـ   م ـ فن  koyun veya deveye vasîle
          sorumluluk, sadece                        ۙ                                             der, erkeği putlara kurban
          tebliğ etmektir. Allah                                                                 ederlerdi. On nesli dölleyen
          sizin açığa vurduğunuz                            ذ           ف                          erkek deveye hâm deyip
          ve gizlediğiniz her şeyi                                                                 onu da putlar için serbest
                                                                                      ة ة
                                                               ل
                                               ة
                                                                                          ة
          bilir.           ﴾١٠٣﴿ ـنو   ة   ــــ فع ــــ  ق ــــ ل  ةي ل  م ـــ ف   ه ر  ك ــــ ةث ــــ   اةو   ۛ ب ذ  ن ف      ح لا   لا ـ ك ــ    ـ ىل  ةع نورتففي ة  bırakırlardı.


                                                                   ۜ
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          123
   122   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132