Page 36 - e mushaf TR pdf
P. 36

032
                         Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30
          Bakara /211 – Sor                                                                            Bakara /214 –
          İsrailoğullarına, onlara   2-Bakara Süresi        Yaprak 06B  Cüz 02   Süre 02  Sayfa 032  Yoksa siz, daha önce
          nice açık belgeler         Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  geçmiş ümmetlerin
          verdik!                                                                                     başlarına gelen
               Her kim, Allah’ın                                                                     durumlara mâruz
                                                      ِ
          kendisine lütfetmiş              ﴾٢﴿        ةرقبعلا ةروس         ﴾٢﴿            32         kalmadan cennete
          olduğu nimeti                                  َ   و  َ و                                   gireceğinizi mi
          değiştirirse, iyice bilsin                    َ َ                                              sandınız?
          ki Allah’ın cezası pek
          şiddetlidir. [14,28]                                                                        Onlar öyle ezici
                                                                       ف                              mihnetlere, öyle
                                                                                           ف
                                                                            ة
                                                                    ن
                                   ف ح
                                                                                  ي
                                                     ة
                                                  ة
                                                 ح
          Bakara /212 – Kâfirlere  ــ فع ـ ةةةم   ن ل دةب ي ن ــ ف  ةمةو   ةةن يب  ةيا ن  ـ فم   فن م     ه اةن  ـ في ـ  ةتا فم ك   ليـياار ف سا ين  ةب ـــ ي لۛس  zorluklara dûçar
                                                                                      ا
                                                                               ة
          dünya hayatı süslü                   ۜ                                                   oldular, öyle şiddetle
          gösterildi; Bu yüzden                                                                        sarsıldılar ki,
          iman edenlerle
          eğlenirler.
                                                             ة
                                                              ح ن
                                                                        ا
                                                                                            ن
                Halbuki Allah’a    حي ز ـــ ةن  ﴾٢١١﴿ باةق  ف لا د  ۛش  ــ ي ي د ـ   ــ  ع ـ   ة ح لا  ن ا ـــ ةف  ه ـــ فتءاةج اةم د  ةب ن     ح لا  Peygamber ile
          karşı gelmekten                                             ة                   م ـــ ف ــــ فع ـــ    yanındaki müminler
          sakınanlar, kıyamet                                                                       bile “Allah’ın vaad
          günü öbürlerinin                                                                        ettiği yardım ne zaman
          üstündedir.                                                              ف                yetişecek?” diyecek
                Allah dilediğine   ة ح  ن     ة ح   ة                      ف                ة ح      duruma geldiler.
          hesapsız nimetler verir.  ةني ي ذلاةو  او نةما ةني ي ذلا   ةن م نورةخ ف سيةو   اةيفنحدلا  ةونيةح ـ لا اورةف ك ةني ي ذل  ل ـ
                                                             ة


                                    ۢ
                                                                                                         İyi bilin ki
           Bakara /213 – Bütün                                                                       Allah’ın yardımı
          insanlar bir tek ümmet                                                                         yakındır.
          teşkil ediyorlardı.                              ن           ف

                                                       ف

                                 ب اۛسح   رفيةغ ب  ءاا    ۛشةي  فنةم   ق زرةي   لا  ۜ  ــ  ق ـ ني ـ ةم ـ    ة ةو ح  لا ةمفو  ةق فو ـ  ه ـ ةي فم ــ  ةف ـــ ـافو  ة ةق  حتا ــ  Bu âyet, ilahi
             Aralarında                                                                              terbiye metodunu
          ihtilaflar başlayınca,                                                                      açıklamaktadır.
          Allah onlara içlerinden                                                      ف             Allah’ın rızası ve
          müjdeleyici ve uyarıcı           ة   ن                         ة          ة ة            cenneti ucuz değildir.

          olarak peygamberler   ةنيرشةب   م ن  لا  ـ حن ـ  ب ـ يحي ـ ة ـ ح    ح لا   ـــ ةب ــــ ةع ـ ۛ ث  ةف ىةد ــــ ة   حاةو  ىة ــــ حما سا  ـ حن ـ    لا نا  ك ــ ﴾٢١٢﴿  Gayret, sabır ve sebat
          gönderdi.                                                                                   imtihanlarından
                                                                                                  geçmek, böylece pişip
             Onların                          م                                                      bir kıvama ermek
                                                                    ف
                                                          ف
                                     ة
                                                                             ة ل
          beraberinde, insanlar   اةمييف ساحنلا  ةنفيب ةم ك    فحةي ل  ح قةحلا ب  ۛ باةت كلا  م هةعةم لزفناةو  ةنيرذ  فن مةو  gerekir. Allah bu
                                           ة
          arasında hükmetmek                                                  ة          ي  ــ    dünyaya sa’y (çalışma)
          için, kitap ve hikmeti                                                                   kanununu koymuştur,
          gönderdi ki, ihtilaf                                                                     atalete ve gevşemeye
          ettikleri konularda                                                                      yer yoktur. İşlemeyen
          aralarında hükmetsin.                    ة ة            ة                     ة          demir pas tutar çürür,
                                                   ح ح ي
                                 ةب ـــ فع ــ  د  ـــ فن   م  هو ـ  تنوا ةنيذ ـ ي  لالا  ه  يف  ف  ــ ةت ــــ ل ــــ ۛ ـ ي ـ  فخا اةمةو  ـ ي ـ    ه    يف  او ف  ــ ل ــ  ةتفخا  işleyen demir ışıldar.
             Halbuki, o                                                        ۜ                  Dünya rahat yeri değil,
          meselelerde                                                                            hizmet yeridir. Mükâfat
                                                                                                    yurdu ise âhirettir.
          anlaşmazlığa düşenler,                                                                     Rahat yeri olsaydı
                                                                                         ا
          kendilerine apaçık    ل ــ ةم ـ ا  ن    ةما ــ  ن ـ او  ةنيذ ة  ن ح  ىد  ــ ةه ـ ة     ح لا  ةف   م  ةنفيب اىيفغب    تاةن  ــ ةب ــ  حي ـ  ف لا   م هفتءاةجاةم  Allah en seçkin kulları
                                                                      ة
          âyetlerimiz geldikten             لا  ـ ي         ۛ    ة ـ  ه ـ ف            ة           olan Peygamberlerini
          sonra,
                                                                                                   burada rahat ettirirdi.
                                                                                                      Âyet başta Asr-ı
             Sırf aralarındaki                                                                   saadetteki ashab olarak,
                                                                                         ة
                                                           ن
                                      ن ي
          haset yüzünden ihtilafa     طارص   ىلا  ءاا     ۛشةي نةم   ف  يدفه   لا  ــ  نفذ ا ــ  يه ةو ح   ةي ـــ ي   ب  ح قةح  لا  ــ ف    ةنم  ــ ي ـ  ه    يف او فلةتفخا  kıyamete kadar gelecek
          düşen Ehl-i kitaptan   ة                             ۜ                                        müminlerin
          başkası değildi.                                                                             himmetlerini
                                                                                                     kamçılamaktadır.
             Allah da, onların     م   ف
                                            ة ة

                                                                ف ل
                                                 ة ف
                                                                            ل
          hakkında ihtilaf      ـ لةث  ةم فم ك  ـ  تأ ـ  ةي احملةو    ةةحنةجلا  اول خفدةت نا فم تفبسةح فما ﴾٢١٣﴿ ـيـم   م ـ ف س ـ ي قةت  Bakara /215 –

          ettikleri gerçeği, Kendi                                                                  Sana Allah yolunda
          izni ile bu iman                                                                             kimlere ve ne
          edenlere bildirdi.                                         م                               harcayacaklarını
                                                                                            ة
                                                                                                          sorarlar.
                                                                                            ح
                               ف
                                      ا ة
                                      ح

                                                                  ۜ
             Öyle ya, Allah   اولزل زةو ءاةر ح ضلاةو ءا  ۛ    ف  ـ ةب ـ اسأ ـ  ف لا   م  ة  ـ ح س ـ فت ـ  ه ـ  ةم  فم ك     ة  ةخ ـ ل ــ افو    م ــ فن ةق ـ فب ـ  ل  ةني ي ذلا
          dilediğini doğru yola                                                                         De ki: İnfak
          eriştirir. [10,19]                                                                       edeceğiniz mal anne
                                                                                                      baba, akrabalar,
                                                                       ة
                                      ة ا
                                                                                                   yetimler, yoksullar ve
                                                                                           ن
                                                                                   ة
                                                                             ح
             İnsanlar dünyaya
                                      ح ي
          geldikleri ilk andan itibaren ر  ف ص ـــ  ــــــــ ةن نا لا    ن ة ل     ۜ  ح لا رصةن ىنتةم  هةعةم او نةما ن  ةنيذلاةو لو سةرلا لو قةي ىحتةح  yolda kalmış gariplere
                                                       ف
                                                                            ي
                            ة

                                                                                ح
          dinsiz ve toplumsuz                                                                           gidecektir.
          yaşamış değildirler. Allah
          insan toplumlarını irşad
          edecek peygamberler ve                                                                     Hayır olarak daha
          kitaplar göndermiş, fakat   ل ا ف   ة                 ة                                   ne yaparsanız Allah
                                                                                            ن ةق ــ
          zamanın geçmesiyle      ـ ةف ـ فق ـ  ت ـ فم  فنا اةم ل     ق   ــ   ۜنو  ـــ فن ـــ  ف ــ  ق ــ   ي اةذا ـ ةم ك  ةي ـ ف س ـ ةـ ـ ل ـ ةن و ـ  ﴾٢١٤﴿ يرـ   ب  ي      ح لا  muhakkak onu bilir.
          insanlar ihtilafa düşünce
          yeni peygamberler
          görevlendirmiştir. Neticede,
          çeşitli milletlere anlatılan
                                                  ف
                                                               ة ف
          hakikat tekrar anlaşılmaz
                                      ف
          olunca, bütün milletlere,   ـ ي ـ ن  يكاۛسةملاةو ىن  ــ ةي ـــ ةت ـ م ا  لا ةو     ة  ــ يبر ـ ي ـ  ةن  فق لاةو   ن   لاةول ـ فيةد ــ  ف  ةخ ــ في ـ ر    ةف  ـ  ل ـ   م ـــ فن
          bütün insanlığa hakkı
          anlatacak, hepsini
          “müşterek hak söze” (Ali
          İmran, 64) dâvet edecek
          son Peygamberin zuhur                  ة
                                                 ح ن
                                                                                    ة
          ettiğini bu âyet   ﴾٢١٥﴿ ــيـ  م  ةع ه     ب ـــ ي ــ يل   ة ح لا   ن ا  ةخ  ــ في ـ ةفر ـــ     ــ ةتا ــ فف ــ ةع ــ  ول   فن م  ةمةو  ل  ـ ي ـ  يب ح سلا ن  فباةو ــ
          bildirmektedir.                                                       ۜ
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          032
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41