Page 118 - e mushaf TR pdf
P. 118

114
          Maide /42 – Yalan   Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  Maide /44 – İçinde
          dinlemeye çok meraklı,                                                                    hidâyet ve nûr olan
          haram yemeye pek   5-Maide Süresi                 Yaprak 07B  Cüz 06   Süre 05  Sayfa 114  Tevratı biz indirdik.
          düşkündürler. Sana         Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  Kendilerini Hakka
          gelirlerse ister                                                                          teslim eden nebîler,
          aralarında hükmet,                                                                         Yahudilerle ilgili
                                                      ِ ِ
          istersen hükmetmekten            ﴾٥﴿        ةدئامعلا ةروس        ﴾٥﴿            114       meselelerde onunla
                                                              و
          geri dur.                                    َ  َ    َ و                                    hükmederlerdi.
                Geri durursan onlar
          sana asla bir zarar                                                                     Alimler ve mürşitler de
          veremezler. Şayet                                                                          Allah’ın kitabını
          hükmedersen,      ة         ف                   ة   ة              ف ة                         koruma ile

                                                                                        ة
                                 ا
                                                                  ل ح

          aralarında adaletle   ك ن ؤاــةج    ن  اـــةف      تــفحـــــ ح سلـ ل نوـل اــك   ا  ب  ذـــةكـــل ل   نوـ ع احمـــــۛس  görevlendirilmeleri
          hükmet. Çünkü Allah                 ۜ                                                   sebebiyle yine onunla
          âdilleri sever. {KM,                                                                       hüküm verirlerdi.
          Çıkış 23,8; Tesniye
          16,19; 27,25}                                                                            Hepsi de kitabın hak
                                                                     ل ل
                                              ف ي
                            فمـ هــفنــةع   ف ضرــفعــ ت ناةو   فمــ هــفنـــةع   ف ض رــفعا فوا  فمــ هـةنــفيــةب  فمـ كـفح اــةف  olduğunun şahitleri
              Haram, yani rüşvet                   ۛ                                                 idiler. O halde ey
          yiyenler, rüşvete göre                                                                   hakimler, insanlardan
          hüküm veren Yahudi                                                                        korkmayın, Benden
          hakim ve fakîhleridir.                                                                          korkun.
                                                                            ة
                                                                                           ة
                                                              ف ي ى
                                                                                                     Âyetlerimi az bir
          Hayber Yahudilerinden  مـ هــةنـــفيـــةب  فمــ كــفح اـةف   ۛ تــفمـــةكــةح  نا ةو  ۜاـــفيـۛش   ك و  رــ   ضـــــةي فنـلــةف  menfaat karşılığında
                            ف
                                                                                ح
          soylu bir kadınla erkek                                                                        satmayın.
          zina etmişlerdi. Tevrata
          göre (Tesniye, 22, 22-                                                                  Kim Allah’ın indirdiği
          24) recim olan cezayı   ة  ح                             ف         ن  ة ح ي      ف     ahkâm ile hükmetmezse

                                                                                   ۜ
          uygulamak        كةنو مـ كــةح ي   ۛ فـفيةك ةو ﴾٤٢﴿ ةني ي طسفقـ مـلا  ح ب حـ ي  ة ح لا  نا    طــ ف ســ قــلا ب  işte onlar tam
          istemediklerinden                                                                             kâfirdirler.
          dâvayı Hz. Peygamber
          (a.s.)’a götürdüler.                                                                       Din bilginlerinin
          “Recim derse kabul             ة    ة ح      ة     ن                  ة                koruma görevleri vardı,
          etmeyin, başka ceza    دـــفعــــةب  فنــــ م ن فوــــل ةوـــةتــــةي  حمــــ ث     ح لا   مفك ح  اةهييف   ةـينرفوحتلا  م ه ةدـفنـ ع ةو  fakat Kur’ân bu görevi
          verirse kabul edin”                                                                      eksiksiz yaptıklarını
          dediler. Hz. Peygamber                                                                        bildirmiyor.
          recme hükmedince
          itiraz ettiler. Zinanın                ا                             ا                 Kitabı önemsemeyerek,
                                                                           ة
                                                                      ف
                                         ف
                                                                                         ة
                                  ة
                                                                               ن   ا
                                             ل ة ي
                                           ة
          cezası “yüzüne kara   ةةــينر فوــحتــــلا اةنـل زــفنا  اــحن ا ﴾٤٣﴿ ةنـيــينــ م فؤـ مــل ا ب    كـ ئـــللوا اـةمةو     ۜ كــ ل نذ  onu inkâr ederek onunla
          çalıp merkeple                                  ۟                                          hükmetmeyenler
          dolaştırmaktır” diye,                                                                         kâfirdirler.
          ısrar ettiler. İbn Suriya
          hariç, hepsi yeminle            ة                                                          Maide /45 – Hem
                                                    ة
                               ة ل
                                          ح ة
          tekid ettiler.   او مـلـ ف سا  ةني ي ذــلا نوحيــــ بـــحنـلا اةهـــــــ ب  م كفحــــةي  ۛ ر وــ ن ةو  ىىدــــــ ه اةهـيــيف  Tevrat’ta onlara şu
          Peygamberimiz çok                                                                       hükmü de farz kıldık:
          ağır yemin verdirerek
          son olarak Tevratın                                                                      Cana can, göze göz,
          hükmünü sorunca                                                                          buruna burun, kulağa
          bilginleri İbn Suriya                        ة ف    ة       ة                     ة ح        kulak, dişe diş
          recmi itiraf etti. İşte, bu اوظــ فـفحـ تـــ ف سا اةمـــ ب   راةبـــفح لا ةو   ن وـحيـــ ناــحب ةرـلا ةو  او  د اةه ةني  ي ذلـ ل  karşılıktır. Hülasa bütün
                                                                        ح
          âyet bu olaya işaret                                                                     yaralamalar birbirine
          etmektedir.                                                                                   kısas edilir.
                                                                                                    Fakat kim bu kısas
          Maide /43 – Kendi                    ا           ة                 ن                    hakkından feragat edip
          kitapları olan ve içinde  ا وــۛشـفخـــةت   ة لـــةف  ء اةدـــةهــ ش    هـــفيـلــةع  اوــ ن اـــةك ةو      ح لا  ب اـةتـــ ك فنـــ م  bağışlarsa bu, kendi
                                            ة

          Allah’ın hükmü                    ۛ                                                     günahları için keffaret
          bulunan Tevrat                                                                                    olur.
          ellerinde iken nasıl olup                                                               Kim Allah’ın indirdiği
          da seni hakem tayin                                       ة                            ahkâm ile hükmetmezse
                                    ى
                                                 ن
                                                                                           ة

          ediyorlar?       ۜ ىلــيـيلــةق  انـةمــةث  يـيت اـةي اــ ب    اورــةتــفشـــةت   ل ةو    ن فوــۛشــفخ اةو ۛ ساحنــلا  işte onlar tam
          Sonra ne diye peşinden                                                                    zalimdirler. [2,178]
          dönüp senin hükmüne                                                                     {KM, Çıkış 21,23-25;
          razı olmuyorlar?                                                                          Levililer 24,17-20;
          Aslında onlar hiç bir                         ا                                             Tesniye 19,21}
                                                                                       ة
                                 ة
                                                                   ة ن
                                                     ة ن
                                             ف
                                                                       ل ا
          şeye iman eden   ﴾٤٤﴿ ن ورـــ ف اـةكــــلا   مــ ه كـ ئـللواــةف       ح لا  لزـفنا اةمــ ب فم كـفحـةي  فمل فنةم ةو
                                                                    ة

          kimseler değildirler.                                                                   Kısas, şeriat sahibinin
                                                                                                  bir hakkı olarak değil,
          O Yahudilerin dinde                                                                              hayatın
          samimi olmadıkları                                        ة                            dokunulmazlığını temin
                                 ف
                                                                ة
                                                                       ا ح ل
                                                                                  ة
                                            ف
                                                     ة
          Çıkarlarına uymayınca,  نـفيـةعـلاــ ب  ةنفيــةعـلاةو ســففحنــلا ب   ۛ سـففــحنـلا نا  اةهـييف   فمـهــفيـلــةع اةنـفبـةتـةكةو  kılınmıştır. Yani can
                                                                                                     etmek için meşrû
          yüzlerine çarpılıyor.



          inandıkları kutsal                    ۙ                                                 almak için değil, cana
          kitaplarını rafa kaldırıp,                                                               dokundurmamak için
          keyiflerine uygun fetva                                                                 hükmedilmiştir. Onun
          verir umuduyla               ة               ف    ة   ف              ة ف        ة ف    içindir ki hak sahibi kişi


          inanmadıkları bir     ۙ  ــ حنـ  ـ ح سـل ا ب   ن ـــ ح  ــ ح سلاةو    ن ذ ل اـ ب   ن  ذ لا ةو    فـ ـــــ    ــفن لاـ ب ۛ فـــفنلاةو  kısastan vazgeçerse,
          kişinin fetvası peşine                                                                   kısas yapılmaz. Zira
          düşmüşler. Ne iğrenç                                                                    kısas, sırf insanlar için
          samimiyetsizlik!                                                                            vaz’ edilmiştir.
          Aslında onlar sadece   ة  ة                 ة                                   ف      (Tevrat’da kısas hükmü
                                                           ة

                                                                      ۜ
          kendi çıkarlarına tapan   ۜ  هــل  ة ةر اـحفـــةك  ةوـ هـــةف  يهــ ب  ةق حدــ ۛ صــت  فنــةمــةف     ص ا ۛ صــ ق ةح ورــ جـــلا ةو  için: Levililer, 24, 19-
          insanlar!                                                                                21; Çıkış, 21,23-26])
                                                        ا
                                           ة
                                   ة
                                                                                      ة
                                           ح
                                                               ن
                                                      ة ن
                                                                  ة ل ا
                           ﴾٤٥﴿ نوـ مـــ ل اظــلا   مــ ه ك ئللواــةف    ح لا  لزفنا اةمــ ب فم كفحةي  فمــل فنــةم ةو
                                                                    ة
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          114
   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123