Page 104 - e mushaf TR pdf
P. 104
100
Cüz 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30
Nisa /141 – Cemaatle namaz,
mescide şevkle devam,
Münâfıklar sizinle ilgili 4-Nisa Süresi Yaprak 10B Cüz 05 Süre 04 Sayfa 100 müminle münâfığı ayıran bir
olayları çok yakından Bu Cüz Yaprağa git 01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04 ölçüdür. Hz. Peygamber
izler, devamlı olarak (a.s.) zamanında cemaate
havayı yoklarlar: devam etmeyen, İslâm
ِ
ِ
Şayet Allah size bir ﴾٤﴿ ءاسنلا ةروس ﴾٤﴿ 100 toplumunun üyesi
zafer lütfederse: َ ن و َ و sayılmazdı. Münâfıklar da
“Biz de sizinle beraber ister istemez mescide devam
ediyorlardı. Fakat isteksiz,
değil miydik?” derler. üşene üşene geç gelip,
Eğer kâfirler zaferden namaz biter bitmez
yana bir pay elde م م ة hapishaneden çıkar gibi
ف
ة
ح ل
ن
ederlerse onlara: ح لا ــ ةن م ح ـ فت ـــ ةف فم ك ل ــ ة ة ـ نا ةك ن ا ةف ــ فم ك ـــ ب ن وص ــــ ة ة ةي ــ ةت ـ حب ر ةني ي ذلا çıkmaları, isteksiz ibadet
ettiklerini gösteriyordu.
“Bizim taraf size galip ۛ
durumda iken sizi Nisa /143 – Onlar
kollamadık mı, müminlerle kâfirler
müminlerin size karşı ف ف م م ا arasında bocalayıp
ف ي
savletini içten içe ل ـ ل ــــ ك ـ ف ا ـ ة ف ك ـ نا ن ا ةو فم ك ــــ ةع ــ ةم فن ك ةن ــ فم ــ ة ل ةق ـ dururlar: Ne onlara
لا اولا
ي
ي
engellemedik mi?” ۙ بيصةن ةنير bağlanırlar, ne de bunlara.
derler.
Kıyamet günü Allah, Her kimi de Allah
sizinle onlar arasında م م şaşırtırsa sen ona hiçbir
hükmünü verecek ve ن ف ة ة ل ا yol bulamazsın. [2,20]
ة
ة
Allah kâfirlere ح لاةف ةنيين م فؤ ملا ن ـ ة م فم ك فعةنم ـ ف ةنةو فم ك ـ فـيل ةع فذ وفحت ف سن لا اولاــ فم ةق ـ
ۜ
müminler aleyhinde Nisa /144 – Ey iman
asla fırsat edenler! Müminler yerine
kâfirleri başınıza
vermeyecektir. م م getirmeyin.
ة ة ف Böyle yaparak,
ة ن ف ةك ـ ف ا ـــ
Delil ve ispat bakımından, ــ ىل ةع ةنير ي ح لا ل ل ـــ لةعفجةي فنلةو ةةمني قلا ةمفوةي فم ك ةب ـ ةـنفي كم ةي ــ فح Allah’a, aleyhinizde
hakikat açısından küfür, ۜ
İslâm’a üstünlük kesin bir belge mi
sağlayamaz. Allah buna vermek istiyorsunuz?
fırsat vermez. Göz göre göre,
ة
Allah’ın hışmını
ف
ة ن
ح ي ف
Fakat dünyada Allah’ın ــــ ه ــ فم ع داةخ ةو ــ ه ةو ة ح لا نو ع داةخ ي ةني ي ق فاةن ملا نا ﴾١٤١﴿ىلييبۛس ةنيين مفؤ ملا üzerinize çekmek mi
tekvînî şeriatının koyduğu ۛ ۟ istiyorsunuz? [3,28]
kanunlara göre çalışma,
sabır, cesaret, teşebbüs, Sultan: Kesin belge demektir
başarı vasıtalarını kullanma م “Kâfirlere taraftar olmakla
hususlarını müslümanlar münafıklığınızı belgelemiş
ن
ا
ي
ة ي
حنلا نن ؤاار
ihmal ederlerse, o şeriata ـ ۛ سا ة ة ـــــ ي ىلاۛس ــــــــــــ ك ـ ما ـ او ةق ةو ن ل ـ ـــــــــــ ة لا ـ ح ص ىلا او ماةق اةذاةو olursunuz. Zira kâfirlere
uygun hareket eden gayr-ı ة ۙ taraftar olmak münâfıklığın
müslimler başarı en açık belgesidir.”
sağlayabilirler. م Sultan: “Allah’ın
cezalandırmasını size
ا
Mümin batıl vasıtayı ن ي ة ة ة ة ة ة ن ح ي ف ة musallat edecek bir sebep”
mânasına da gelir.
kullanır, mesela tembellik ىلا ل ۗك ل نذ ةنفيةب ةنييبذفب ذ م ﴾١٤٢﴿ ــ ىل ــــ يل ــ ي ةق لا ة ح لا ن ور ك ـــ ــ ذ ةي لةو Eturîdûne: “ister misiniz”
eder dürüst olmazsa, hak tâbiri, işin dehşetinin
vasıtayı kullanıp çalışkan, boyutlarını düşündürmek
dürüst olur küfür dünyada içindir. Yani: “Akıllı olan,
ona galip gelebilir. Bu, bunu istemeyi bile
küfrün imana galibiyeti ة ة ا ة ا ن ي ة ا ة ا ا düşünmez, nerde kaldı ki o
ن ةف ـــ ل ـــ ف
olmayıp küfürdeki ـــ ه ـــــ ج ــ ل ةد ةت ن ح لا ل لض ي ن ــــ ف ــ ف ةم ةو ءل ل ؤ ــــ نه ى ــ لا لةو ءلل ؤ نه ـــ işi yapsın?” demektir.
müslüman sıfatın ۜ
mümindeki kâfir sıfata Nisa /145 – Şu
üstün gelmesidir. Allah, kesindir ki münâfıklar
müminleri bütün sıfatlarıyla cehennemin en alt
müslüman kılmak ve saklı ا ل ة ة ن ة ح ا ل katındadırlar. Onları
ة
ي
kalan bazı kabiliyetleri ءاةي لفوا ةنير ف ا ـ ف ةك ـ لا اوذ ــ حت ــ خ ـ ةتل اون ــ ةما ةنيذ ــ ي لااةه ةي ــ حياا ــ ﴾١٤٣﴿ ىلييبۛس oradan kurtaracak bir
geliştirmek gibi hikmetler yardımcı da bulamazsın.
için, kâfirlere fırsat
verebilir. Nisa /146 – Ancak
tövbe edip hallerini
م düzeltenler ve Allah’a
ف ل ة
ن
ل
ف
اناطل س فم
Fakat bu bir yol ve ى ة ف ك ة ح ل ةع ـ ل ـ فـي اولةع ةت ــ فج ـ نا نو دير ـ تا ةنيينم فؤ ـ م ـ لا نو د م فن ـ sımsıkı sarılanlar ve
kanun değil ârızî, geçici bir ي ۜ bütün samimiyetleriyle
durumdur. Hakkın sırf Allah’a itaat edenler
üstünlüğü, (vasıtalar müstesna. İşte bunlar
bakımından değil) zâtî müminlerle beraberdir.
değeri yönünden ve bir de ة
ة
ة
ى
ة ف
ة
لا نا
sonuç ve ebedî hayat فنلةو راحن ـ ةن لا ــ م لف ــ ة ف س لا كفر د لا ـ ح ي ف ةنيق ــــ ي ـ م ـ ف اةن ف ح ي ﴾١٤٤﴿ انييب م Allah müminlere de
yönündendir. ۛ büyük mükâfat
verecektir.
Nisa /147 – Siz
Nisa /142 – şükredip iman ettikten
Münâfıklar Allah’ı ة ة sonra Allah ne diye sizi
ن
ل ة
ى
لالا
aldatmaya çalışırlar, ح لا ب او مص ـ ةت ـ ۛ فعاةو او حل ـ ف صاةو او ـ با ــ ةت ةنيذ ـ ي ح ح ي ﴾١٤٥﴿ۙاريصةن فم ه ة ل د ـ ةت ـ ة ج cezalandırsın ki? Allah
Allah da onların ي şükredenlerin
hilelerini ve oyunlarını mükâfatlarını bol bol
bozar. verir ve her şeyi hakkıyla
bilir.
ا
ل ة
ن
ة ن
Onlar namaza ح لا تفؤ ي ففو ـ ۛ ـ ۛسةو ن ــ ين ـ ي ـ ة م فؤ م ف ــ ةع لا ـ ةم ك ئللوا ح ل ةف ــ ن فم هةني ي د اوص ــ ل ـ فخاةو Şâkir: kul hakkında: “Allah’ın
kalkarken üşene üşene ۜ verdiği nimetlere şükreden,”
Allah’ın vasfı olarak ise:
kalkarlar, müminlere “Kulunun yaptığı hizmetleri,
gösteriş yaparlar. Yoksa şükürleri kabul eden”
aslında Allah’ı pek az م anlamına gelir. Genellikle
فم ــــ ب اذ ــــــ ةع ــ ح لا ب لةع ـــ فف ـ ةي اةم﴾١٤٦﴿ امي ي ظ ـ ةع ار فجا ـ ةنينمفؤ لا ــ م ـ ي yaptıkları hizmetleri takdir
hatırlarlar. [58,18] ك ة ن ى ى ل ف insanlar, öteki insanların
etmede cimri davranırlar,
hatalarını ise büyütürler. Oysa
Allah Teâla faydalı işleri ve
hizmetleri cömertçe takdir
ى
ن
ف ي
ى
﴾١٤٧﴿ امييل ـ ةع ار ــــــ ك اش ة ن ةك ةو ـ ن ا ح لا ۛ م ـــــ فن ــــ ت ــــ ف ةم ا ةو م ـــ ف ت ر ـــ ةك ـــ ۛش نا eder, kat kat ödüllendirir,
ف
kusurları ise affeder.
ۜ
Önceki Sayfa Önceki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Cüz Yaprak Sayfa Sonraki Sayfa
Sayfa Başı index Alfabetik
100

