Page 106 - e mushaf TR pdf
P. 106

102
             Nisa /155- Nisa /  Cüz  01  02  03  04  05  06  07  08  09  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  Hz. Îsâ hakkında
          158 – İşte     4-Nisa Süresi                      Yaprak 01B  Cüz 06   Süre 04  Sayfa 102   ihtilafa düşenler,
          sözleşmelerini             Bu Cüz Yaprağa git  01 02 03 04 05 06 07 08 09 10 Hizb 01 02 03 04  Hıristiyanlardır. Zira
          bozmaları, Allah’ın                                                                     iyice bilindiği üzere bu
          âyetlerini inkâr                                                                         konuda farklı inançlar
          etmeleri, peygamberleri          ﴾٤﴿        ِ   ِ                ﴾٤﴿            102      vardır. Bir inanca göre
                                                          ن و
          nâhak yere öldürmeleri                      ءاسنلا ةروس                                 çarmıha gerilen, Hz. Îsâ
          ve “kalplerimiz                                َ     َ و                                değil, ona çok benzeyen
                                                                                                   bir adamdı. Başka bir
          perdelidir” demeleri                                                                    görüşe göre Hz. Îsâ idi,
                                                                 م                                 fakat çarmıhta ölmedi,
             -ki kalbleri perdeli                                                                   oradan indirildiğinde
                             ا ة ف
                                                      ن
          yaratılmış olmayıp,   ءاةي بفنلا     ح لا   ةقةو ــ فت ـ  ل ـ  مه  ن      تاةيا ب   ــ  ه ــ  فم ةو ك ــ فف ـ  هر ــ فم  ةقاةثي ـ  ةن ـ فق ـ ض ـ ه ـ ي م فم  ام ب ةف ـ ة  yaşıyordu. Bazıları ise
                            ة
          Allah inkârcılıkları                                                                    çarmıhta öldüğüne, ama
          sebebiyle kalplerini                                                                       daha sonra dirilip
          mühürledi de artık                                                                     havarileri ile görüştüğüne
          onlar pek az inanırlar-   م                                                             inanırlar. Bazıları onun
                            فم هرفف ك     ة     ح لا   فيلةع ـ اةه    ب  ن  ط  ـ ةب ـ  ةع  ف ة     ف  ـ ل ـ ۜ ف   لةب   غ اةن      ق  مه  ةقةو  ـ  ل فو ـ ف ـ ل ـ  بو ـ     ةح ــ ح ق رفيةغ  ب ـ  mukaddes ruh olarak



             yine inkârları ve                                                                       göğe yükseldiğine,
                                                                                                     bazıları ise maddî
          Meryem aleyhinde                                                                          vücudu içinde göğe
          müthiş bir iftira                                                                        yükseldiğine inanırlar.
          atmaları ve “Biz                                 م                  ة
                                         ن
                                                                                ة ح ي
          Allah’ın resûlü(!)   اىناةتفه ب  ةميرةم ىلةع  فمه لفوةقةو  فم هرفف ك  بةو ﴾١٥٥﴿ ىلييل ـ ةق لا نو ن   ي ل  ةف ـــ ة ـ  م فؤ ـ
                                   ة
          Meryem oğlu Mesih          ف                                                                   Yahudilerin
          Îsâ’yı katlettik”                                                                       sözünde geçen “Allah’ın
          demeleri yüzünden,                                                                        resulü” vasfı, onların
          onların başlarına belalar                                                              alay etmek için yaptıkları
          vererek cezalandırdık,   ة                        ف ف     ة ي      ةقةو ــ  لفو ــ ف  ى   bir nakilden ibarettir.
                                     ف
                                                        ي

                                                                                                    “Sizin iddianıza göre
          kalplerini mühürledik,   لو سةر ةمةيرةم     فبا ـ ةن  ىۛسييع ةحيسةملا اةنل ـ ةتةق احنا  مه  ﴾١٥٦﴿ ۙامي ي ظةع  Allah’ın resulü olan Îsâ”
                                                                                                    demek istemişlerdir.
             Oysa onlar Îsâ’yı
          öldüremediler,                                                                             Nisa /159 – Ehl-i
                                    ة ة

                                                                                            ن
                                    ح ي
          asamadılar da;         ح لا ــ ي ي ذ ــ ةن   ناةو  م  ة  ـ  حب ـ ل ةه ــ  ه ــ ف   ش  ن ك ــ ن لةو  هو  ة  ــــ ل ـــــ  ب ـ  ۛص اةمةو  هول  ةمةو  ـ ا   ةق ـــــ ةت ــ  ۛ  ح لا  kitaptan hiç kimse
          öldürülen başkası idi,         ۜ             ن ف                                        yoktur ki ölmeden ona
          lâkin kendilerine ona
          benzer gösterildi.                                                                         inanacak olmasın.
                                                                                                  Kıyamet günü gelince
             Îsâ hakkında         ة ح ي ف               ة            ح        ة         ة         de o, onların aleyhinde
                               ح
                                                                                                    şahitlik edecektir.
          ihtilafa düşenler de bu   ةعاةب تالا مل   ع ن   م  ه   ب م  ۜ     ك    ۛش ـ    م ـ فن ـ  ه ةم   ـ ل ا ــــ  ه ـــ ف ـــ ي ــ ف ــ  يف ــ ي  ل  هي  يف ــ او ف  ـ ل ـ  ةتفخا

          hususta şüphe
          içindedirler. Bu konuda                                                                         Yahudiler
          kesin bilgileri yoktur,   ف                                                            nübüvvetini inkâr ederek
                                                                                                      ona inanmazken,
          zanna tâbi olmaktan   ة             ن ة ي  ةف ةر   ف                            ة ح       hıristiyanlar da onu
                                                                                         ۛ
                                                                  ۙ
          başka bir şeye      ك ـ نا   ةو   ه  ـــــ في ــــــ   لا  ـ ةع ـ   ه ح لا    ةب ـــ  ل ﴾١٥٧﴿ قـاىني  ةي   ــ ي  ةم ةو ـ ةق ا ـــ ةت ــ  هول    ن  لا ـ ظ ــ ح  tanrılaştırarak lâyıkı
          dayanmazlar.             ۜ                                                             veçhile inanmazlar. Ama,
                                                                                                  can vermeden önce onun
             Onu kesinlikle                                                                       Allah’ın kulu ve resulü
          öldüremediler. Doğrusu  ة  ة     ة ح ي ة   ف     ل                                ن      olduğuna inanacaklar
                                                                 ف ي
          Allah onu kendi katına  لفبةق يه ب حنةن مفؤ يل   لا باةت  ـ نك لا ل  فها  ـ  فن م  ناةو ﴾١٥٨﴿اىمييك ـ ةح اىزيز  ةع  ــ    ح لا  ama o zamanki iman

                                                                                      ي

          yükseltti. Allah aziz ve                                                                  fayda etmeyecektir.
          hakimdir (mutlak
          galiptir, tam hüküm ve                                      م                              Nisa /160- Nisa /
          hikmet sahibidir).    ة ح     ف           ى           ة                 ف                    161 – Hasılı o

          [2,88; 41,5; 3,55;   ةنيذلا   ي  ـ ةن  ةف ـ  ب ـ لظ ـ  م م  ﴾١٥٩﴿ۛاديه ي  ۛش مهفي ـ ف ـ  لةع نو ك ةـي  ةم  ـ ني ق ـ ة  لا ةمفوةيةو يه تفوةم  Yahudilerden taşan bir
          19,30; 3,49] {KM,                                                              ۛ        zulüm, insanları Allah
          Levililer 26,41; Tesniye                                                                yolundan menetmeleri,
          30,6}                                             ة                                    kendilerine yasaklanmış
                                                                             ة
                                                        ة
                                                                      ة
                                                            ح
                                                                                   ح

                                                                                                      almaları, halkın
             2,88 de o          ـ يب ـ ي ـ ل  ۛس فنةع  م  ح  ــ ۛ ص ـ  ه د ـ ف   بةو  فم هل  ف تل حا    تاةب حيط فمهفيلةع اةنفمةرةح او د اةه  olmasına rağmen faizi
          Yahudilerin, Hz.                                                                         mallarını haksızlıkla
          Peygamber (a.s.) ın                                                                     yemeleri yüzündendir
          dâvetini sağır bir          ذ                                                 ف        ki Biz, kendilerine daha
          kulakla dinledikleri   ة  ل   ل                                   ل               ن     önce helâl kılınan bazı
                                                               ح

                                                                                   ۙ
          hatta “Siz ne kadar   لاةوفما مه ل ك ـ ف  اةو   هفن ــ ةع او ه  ن  د ـ ف ـ  ةقةو او ةب رلا  م   ه ذ ــ   ــ  فخ اةو ﴾١٦٠﴿ ـاىري    ح لا   ك يث  temiz nimetleri haram
          kesin delil getirseniz                                                                    kıldık ve içlerinden
          de, dâvetinizi kabul                                                                      kâfir kalanlara can
          etmemekte kararlıyız.                                                                   yakıcı azap hazırladık.
          Zira kalplerimiz size                                                                   [2,62.275; 3,93] {KM,
                                                                          ل
                                                                ف
                                          ل ة
                               ن
                                                                                           ة
          karşı örtülüdür”   ن كل ﴾١٦١﴿اىمييلا اىباذةع فم   م  ـ  هفن ـ  ةنير فاةكل ل  اةند  ـ ةت ــ ف  فعاةو ل  ف  ـ لا ـ ةب ـ ا    ط ـ   ب ساحنلا  Tesniye 23,20}

                                                            ي
          dedikleri bildirilir.                                              ۜ
                                                                                                     Nisa /162 – Fakat
             Hz. Îsâ (a.s.)’ın                                                                      onlardan geniş ilmi
          mûcize olarak çarmıha   ا  ة  ة ة ي  ة ا    ة        ف             ف ف   ة               olanlar ile müminler,
                                                                                          ح

          gerilmekten      اةمةو كفيلا   لزفنا      اةم ب نو ن مفؤ ي نو ن مفؤ م ـ لاةو م هفن ـ ف   م ملع    لا ـ    ي ف نو خساةرلا  hem sana indirilen
          kurtarılması, onu                                                                          Kur’ân’a, hem de
          öldürtmeye çalışan                                                                       senden önce indirilen
          Yahudilerin günahını                                                                    kitaplara iman ederler.
          azaltmaz. Zira onlar
                                    ف
                            ة
                                                                              ة
                                              ة
                                                           ن ة
                                                     ف
                                                                                        م ـ ف ـ
          işkence ve hakaret   نو ن مفؤ ملاةو ةةونكةزلا نو تفؤ م ـ لاةو ةةولصلا   ح  ةني ي ميق م ـ ي  ف لاةو ك لفب ةق ن لز  فنا ـ    ة  O namaz kılanlar,

                                           ح
          ettikleri, astırdıkları                                                                 zekât verenler, Allah’a
          şahsın Îsâ olduğunu                                                                       ve âhirete hakkıyla
          sanıyorlardı.                                            ا                               iman edenler var ya!
                                                                             ن ف
                                                                                           ن
                                               ل
                                                                                      ف
                                                                ة ن
                           ﴾١٦٢﴿ اىمــي ي ظــةع اىرــفجا   فمــهـييت فؤــ نـۛس  ك ئللوا   رــ خ لا م فوـةيــلاةو      ح لا ب  İşte onlara yarın büyük
                                                                                                    mükâfat vereceğiz.


                                ۟

                                                                        ۜ
                         Önceki Sayfa   Önceki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Cüz Yaprak Sayfa  Sonraki Sayfa
                   Sayfa Başı                                                                   index Alfabetik
          102
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111